gaf

Adam bara girer ve yalnız bir bayanı gözüne kestirip yanına yanaşır. Aralarında bir sıcaklık doğar ve soluğu kadının evinde alırlar. Ateşli bir aşktan sonra adam, yatağın yanında duran bir erkek fotoğrafı görür. Bu sırada kulağı ile meşgul olan kadına sorar:

- Bu adam kim? Kocan mı?

Kadın; "Hayır" diye cevap verir cilve yaparak ve kaldığı yerden adam ile uğraşmaya devam eder. Adamın kafasına takılmıştır bir kere... Tekrar sorar:

- Yoksa erkek arkadaşın veya nişanlın mı? Bu Adam Kim? hakkında devamını oku »

Temel Uzak Doğu'ya seyahate gider. Bir dükkanda bakınca insanları çıplak gösteren gözlük satıldığını görür. 250 dolar verip bir tane alır. Gözlüğü takıp bakar herkes çıplak, çıkarır bakar herkes giyinik... Çok hoşuna gider. İkide bir takıp, çıkarır.

İşlerini erkenden bitirip Trabzon'a döner. Eve de yine gözünde gözlükle girer. Yatak odasına girer, bir bakar ki Fadime'yle Dursun çıplak! Gözlüğü çıkarır bakar ikisi yine çıplak. Gözlüğü bir daha takıp bakar yine çıplak... Müthiş canı sıkılır. Fadime'ye der ki:

- Ula Fadime bu gözlüğe 250$ verip aldım... Hemen bozuldu!!!

Zamanının ünlü güftekârlarından Tamburî Osman Nihat Bey çapkınlığı ile pek meşhurmuş. Ankara'da bulunduğu bir gün Kızılay'a doğru yürürken hemen önü sıra çok güzel, endâmlı, alımlı bir bayanın yürüdüğünü fark etmiş. Osman Nihat Bey bayanın yanına yaklaşıp, başlamış kur yapmaya:

- Aman ya Rabbi! Ne güzel endamınız var! Şu belin inceliğine bakın... Ya saçların omuzlara dökülüşü...

Kadın omuzunun üzerinden arkasına şöyle bir bakıp, kafasını çevirmiş... Ve sinirli sinirli yoluna devam etmiş. Fakat Osman Nihat Bey kadının peşini bırakmamış. Dil dökmeye devam etmiş: Polise Veririm! hakkında devamını oku »

Temel gece eve çok geç vakitte zil zurna sarhoş olarak gelmiş. Sabah kalktığında pantolunun üzerine kusup berbat ettiğini farketmiş. Durumu karısı Fadime'ye farkettirmemek için:

- Ula Fadime demiş, Tün muhtar içtu içtu en soninda ta üstüme kusti.

Fadime almış pantolu yıkamaya götürmüş. Biraz sonra da içerden seslenmiş.

- Ula Temel ha pok yiyenun uşağu muhtar pantola sadece kusmamiş. Ha pir te içüne pislemuş!...

Temel bir gün İş ve İşçi Bulma Kurumu'na gitmiş. Kapıdan girer girmez ilk gördüğü kapı olan, çay ocağının kapısında "İşi olmayan giremez!" yazısını görmüş. Bunun üzerine Temel iş bulunca tekrar gelmek üzere oradan ayrılmış!...