Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Birinci sınıf öğretmeni öğrencilerden birine sordu:

- Bu harfin adı ne?

Üzülerek karşılık verdi çocuk:

- Harfi tanıyorum ama adı bir türlü aklıma gelmiyor!...

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Öğretmen:

- Söyle bakalım, dün okula geleceğin yerde, biriyle beraber dolaştığını görmüşler. Hangi eşekle sokaklarda dolaştın?

Çocuk:

- Oğlunuzla efendim!

Oy ver:
loading
3(12 oy)

Emrah kalktı, elinde bir listeyle bakkala gitti:

- Bakkal amca, dedi. Kilosu 525 liradan 7 kilo şeker, 630 liradan 11 kilo pirinç, 280 liradan 9 kilo un kaç lira eder?

- O senin dediğin fiyatlardan satmıyoruz pirinci, unu. Hem sen o kadar ağır yükü nasıl götüreceksin?

- Sen ağırlıklarına bakma amca, fiyatlarının toplamını söyle. Bu benim matematik ödevim!...

Oy ver:
loading
4(42 oy)

Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar. Okula gidince hocaya otobüsün lastiğinin patladığını söylerler. Hoca inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onlara ayrı bir sınav yapar. Hoca dört öğrenciyi boş salonun köşelerine yerleştirir. 100 üzerinden 50 puan alan sınavı geçecektir. Öğrenciler çabucak ön sayfadaki 10 puanlık 4 tane basit matematik sorusunu çözerler. Sınav kağıdını çevirdiklerinde ise 60 puanlık tek bir soru vardır: "Otobüsün hangi lastiği patladı?"

Oy ver:
loading
4(41 oy)

Öğretmen öğrencilere sormuş:

- Allah hepimizin cennete gitmesini istediği halde niye cehenneme gönderiyor?

Çocuğun birisi öğretmenin sorusuna soruyla cevap vermiş:

- Öğretmenim siz bizim 5 almamızı istediğiniz halde, niye sınav yapıyorsunuz?

Oy ver:
loading
4(15 oy)

Sayfalar