Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Küçük kayseriliye öğretmeni sormuş:

- Altı kere altı?

- Otuz dokuz.

- Otur, sıfır.

Arkadaşı sorar:

- Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?

- Pazarlık edecektim, anlamadı...

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Öğretmen Kayserili öğrenciye sormuş:

- Söyle bakalım evladım; iki kere iki kaç edrer?

Öğrenci biraz düşündükten sonra sormuş:

- Öğretmenim alırken mi; satarken mi?

Oy ver:
loading
3(7 oy)

Ali eve üzgünce gelir. Annesi:

- Ne oldu Ali? der.

Ali anlatmaya başlar:

- Bugün okulda arkadaşlarım öğretmenin sandalyesine raptiye koydular!

Annesi:

- Bunda senin suçun ne oğlum? der.

Ali:

- Ben de öğretmene raptiye oturmasın diye; tam oturucakken sandalyeyi çektim!...

Oy ver:
loading
4.5(10 oy)

Küçük Ali okula başladığından beri her gün öğretmeni Aysel Hanım'a gidip:

- Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benım yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sınıfta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın! diye şikayet edermiş.

Bundan sıkılan Aysel Öğretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:

- Peki, demiş. Bu çocuğu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım!

Ve başlamış sorgulamaya:

Müdür: - İki kere iki?

Ali hemen:

- Dört, demiş.

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Katolik okulunda minikler yemek saati gelince yemekhanede sıraya girmişler. Derken bir bakmışlar ki, rahibelerden biri meyva bölümündeki kıpkırmızı elmaların üzerine bir not yapıştırmış: "Sadece bir tane alın; Tanrı bakıyor!" Bunu gören afacanlardan biri bunun özerine, tatlı bölümüne geldikleri zaman çikolatalı kurabiyelerin üzerine şöyle bir not yapıştırmış: "İstediğiniz kadar alın; Tanrı elmalara bakıyor!"

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Sayfalar