Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Katolik okulunda minikler yemek saati gelince yemekhanede sıraya girmişler. Derken bir bakmışlar ki, rahibelerden biri meyva bölümündeki kıpkırmızı elmaların üzerine bir not yapıştırmış: "Sadece bir tane alın; Tanrı bakıyor!" Bunu gören afacanlardan biri bunun özerine, tatlı bölümüne geldikleri zaman çikolatalı kurabiyelerin üzerine şöyle bir not yapıştırmış: "İstediğiniz kadar alın; Tanrı elmalara bakıyor!"

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Müfettiş, İmam Hatip Lisesi'ni teftişe gider. Öğrencilere soru sormaya başlar:

- Oğlum senin adın ne?

Öğrenci:

- Fatih öğretmenim!

Müfettiş:

- Senin adın Fatih o zaman bana Fatiha suresini oku! der.

Çocuk sureyi okur. Müfettiş gezerken bir çocuğu daha kaldırır ve onun da ismini sorar. Çocuk korkmuş bir şekilde:

- Benim adım Yasin ama bana kısaca; Kevser diyebilirsiniz hocam!...

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Anaokulunun son günü küçük öğrenciler, öğretmenlerine hediye verdikleri bir parti düzenler. Çiçekcinin oğlu öğretmene bir hediye paketi uzatır. Ögretmen paketi yavaşça sallar eliyle tartar ve der ki:

- Sanırım bu bir buket çiçek...

- Dogru.. Nerden bildiniz öğretmenim?

- Şey, tahmin ettim...

Sıradaki öğrenci şekercinin kızıdır. O da öğretmene bir hediye verir. Öğretmen gülümseyerek paketi alır, eliyle tartar ve hafifçe sallar:

- Sanırım bu bir kutu çikolata...

- Aaa, nerden bildiniz öğretmenim?

Oy ver:
loading
3.5(19 oy)

Öğretmen sormuş:

- Hangi ayda yirmi sekiz gün var?

Soner cevap vermiş:

- Hepsinde hocam.

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Öğretmen sormuş:

- Söyle bakalım, iki yüzlü kime denir?

Zeynep:

- Okula gülerek gelen öğrenciye.

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Sayfalar